4 Mayıs 2012 Cuma

MERTER’DEN MARKA ÇIKAR MI?



Önemi kadın dergilerinden birinin bu ayki sayısında, yabancı markaların, kendileri de başlı başına birer marka olan tasarımcılarına sormuşlar; “Ürünlerinizi tasarlarken nereden ilham alıyorsunuz?”…

Cevaplar gerçekten çok ilginçti.

Doğadan, yapraktan, böcekten diyenlerin sayısı neredeyse yok denecek kadar az.

Tasarımcılar, başka sanatçıların eserlerinden ilham alarak, yeniden yaratma sürecine giriyor. Artık, doğayı taklit ederek sanat oluşturan insanın yerini; insanın yarattığının etkisiyle yeniden üreten bir sanat anlayışı alıyor.

Monet’nin bir tablosundan esinlenerek, bu yılki çanta koleksiyonunu ele aldığını söylüyor bir tasarımcı. Diğeri ise bir mimari tasarımdan hareketle, ayakkabı koleksiyonu ürettiğini…

Öte yandan, sanat neredeyse tamamen modern sanata doğru evrimleşiyor.

Ayakkabı tasarımcısı, kendisini hem sanatçı hem de bir mimar, mühendis olarak konumlamak zorunda olduğunu söylüyor.

Yani hızlı tüketim içinde değerlendirilecek, arzu nesnesi olan bir çift ayakkabıyı üretmek için bile mühendislikten, sanata bir çok alanda at koşturabilecek birikime ihtiyaç var. Bu işin en temelinde olması gereken kaliteli deri, işçilik, üretim gücü gibi kalemleri ise saymak bile gereksiz…

Dünyada markaların gidişine bakıldığında, güçlü bir finansal alt yapı ile yaratıcı bir artistik tasarımın kol kola ilerlediği görülüyor.

Türkiye’de tekstil ve tekstil aksesuarlarının kalbi Merter’e bu açıdan bakmak ise son derece hayal kırıcı…

Yurt dışındaki moda fuarlarına giderek, hiçbir yaratıcı sürece dahil olmadan, belli markaların ürünlerinden satın alıp, Türkiye’de kopyasını yaptırmakla sadece hızlı bir kopyacı olabiliyorsunuz. Sezonu yakalayıp, bugünü de kurtarıyorsunuz ama yarını nasıl kurtaracağınız belli olmuyor.

Marka yaratmak, hayata spesifik bir açıdan bakabilme yeteneği gerektiriyor. Her yıl moda, trendler değişse de belli markalar, bu trendleri kendi üsluplarına göre yorumlayıp yıllarca ayakta kalabiliyor.

Marka yaratmanın, yaratılmış markaların kopyalarını yapmaktan başka bir şey olduğunun anlaşılacağı günlerin gelmesi dileğiyle…